27 Aralık 2012 Perşembe

AİLE ŞİRKETLERİNDE KURUMSALLAŞMANIN ÖNEMİ


Şirketlerin performans ve verimliliğinin artmasını sağlayan, sürdürülebilirlik açısından önlerindeki engelleri kaldıran, çalışanların belirli standartlar çerçevesinde iş yapmalarına yol açan şirketlerin kurumsal yapılarıdır. Şirketlerin kriz ortamlarında en az hasarla yollarına devam etmelerini sağlayan kurumsallaşma düzeylerinin yüksekliği ve kurumsal yapıyı benimsemiş bir yönetim ile mümkündür.

Kurumsallaşma ile öncelikli hedeflenen kişilerden bağımsız olarak çalışan ve ilerleyen dönemlerde de çalışamaya devam edecek sistemli yapıların oluşturulmasıdır. Kurumsal yapıların oluşturulması sadece büyük şirketler, çok ortaklı şirketler ya da şirketler topluluğu olarak adlandırılan holdingler için değil, Türkiye ve Dünya’da önemli bir ortalamaya sahip olan aile şirketleri için de hedeflenmektedir.

Bilindiği üzere, Türkiye’de faaliyet göstermekte olan şirketlerin %90’ı aile şirketidir ve sürdürülebilir olmaları günümüz koşullarında bir istek değil zorunluluk halini almıştır. Şirketin tepe yönetiminde yer alan aile bireyleri, zaman içerisinde yetkilerini devretme, kısaca koltuklarını bir sonraki kuşağa bırakma eğilimindedirler. Fakat bu eğilim kuralsız ve plansız bir biçimde gerçekleşir ise sonuç hüsran olabilir. Nitekim tahminlerimize göre Türkiye’de faaliyet göstermekte olan aile şirketlerinin yaklaşık olarak yarısı birinci kuşaktan ikinci kuşağa devrolurken, daha büyük bir çoğunluğu da ikinci kuşaktan üçüncü kuşağa geçiş sırasında yok olmaktadır.

Aile şirketlerini geleceğe taşıyabilmenin en etkili yolu planlı bir şekilde oluşturulan kurumsallaşma sürecidir. Bu süreç esnasında;
  • Nesiller arası geçiş süreçleri doğru bir biçimde planlanmalı,
  • Ortak-patron-yönetici ayrımı net yapılmalı ve buna uygun hareket edilmeli,
  • Şirket içerisindeki sistemsel, organizasyonel ve yönetsel problemler tespit edilmeli,
  • Yazılı kural, standart, prosedürler oluşturulmalı ve tarif edildiği şekilde uygulanmalı,
  • Kaynaklar ve ihtiyaçlar ölçüsünde profesyonel yönetici kadroları (yetkinliği uygun aile üyeleri de buna dahildir) şirket içinde konumlandırılmalı,
  • Yetki ve sorumluluklar net tarif edilmeli ve buna uygun hareket edilmeli (patronlar dahil),
  • Departman içi ve departmanlar arası iletişimsizlik ortadan kaldırılmalı.
Türkiye genelinde 200'ün üzerinde şirketin kurumsallaşma düzeyini artırmasına yönetim danışmanlığı desteği vermiş Türev Danışmanlık olarak kurumsallaşma sürecindeki tüm şirketlere başarılar dileriz.

Türev Yönetim Danışmanlığı
turev@turev.com.tr
www.turev.com.tr
www.facebook.com/turevyonetim

8 Aralık 2012 Cumartesi

KURUMSALLAŞMANIN ÖNÜNDEKİ PSİKOLOJİK ENGELLER

Şirketlerin kurumsallaşmasının temel sebepleri; kendilerine has bir kültür geliştirme, yönetimin profesyonelleşmesinin sağlanması, çalışanlara yönelik eğitim-yetiştirme faaliyetlerinin hızlanması, şirketin sistemli bir yapıya kavuşması, yürütülmekte olan aktivitelerin belirli bir plan ve şirket politikaları ile yürütülmesi, iş süreçlerinin standartlaştırılması, denetim mekanizmasının oluşturulması şeklinde sıralanabilir.

Şirketlerin kurumsallaşma düzeyleri artıkça pazardaki rakiplerinin ortak oldukları pastadan en büyük dilimi alabilmeleri kolaylaşır. Nitekim, Türev Eğitim Danışmanlığı Yöneticisi ve Kıdemli Yönetim Danışmanı Dr. Savaş Tavşancı tarafından yürütülmüş olan bilimsel çalışmada (Doktora Tez Çalışması) ortaya koyulduğu üzere, kurumsallaşma düzeyindeki 1 birimlik artışın, rekabet gücünde 0.79 birimlik bir artışa sebep olduğunu belirtmiştir.  
Aslında bir süreç olarak kurumsallaşma, hem yönetsel, hem operasyonel hem de organizasyonel anlamda değişimi beraberine getirir. Ve bu değişim aşamasında çalışanlardan çeşitli tepkiler almak olasıdır. Bunlardan bazıları aşağıda sıralanmıştır;
  • Kurumsallaşma süreci öncesinde görev tanımlarının olmadığı bir yapıda, kurumsallaşma ile birlikte bunların yazılı hale gelmesi, kişilerin formal sorumluluklarını ortaya koyduğu için hesap verilebilirlik artacaktır. Belirsizlik ortamında mutlu olan ve böyle bir ortama adapte olmuş çalışanlar yeni oluşan sorumlulukları uygulamaya geçirmek istemeyeceklerdir.
  • Kurumsallaşma ile birlikte herkesin görev sınırları belirleneceği yani uzmanlaşmanın artacağı bir yapı oluşacağından, bireyler güç kaybı hissedebilirler ve kendilerini önemsiz olarak düşünebilirler.
  • Çalışanlar üzerlerinden bazı yetkilerin alındığını düşünerek yaptığı işi yavaşlatmaya başlayabilir.
  • Diğer çalışanlar ile kendini kıyaslayabilir ve diğer çalışanların daha farklı sorumlulukları olduğu noktalarda rahatsızlık duyabilir.
  • Çalışanların şirket içi ve şirket dışında yeni alışkanlıklar ya da davranışlar kazanması gerektiği için bunları içselleştirmesi zaman alacaktır  ve kişiler duygusal olarak bunu reddedebilir.

Kurumsallaşma süreçlerinde oluşabilecek dirençlerin yarattığı sonuçlar ise şu şekilde sıralanabilir;
  • Yazılan sorumlulukları yapmama eğilimi
  • İş arkadaşlarına ve yöneticilerine karşı agresif tavırlar sergileme eğilimi
  • İş yavaşlatma
  • Mutsuz bir ifade ile etrafındaki bireyleri olumsuz yönde etkileme
  • Gelişen normal durumlara bile öfke duyar hale gelme
  • Genel performansı düşürme eğilimi
Yukarıda bahsedilen direnç durumlarıyla karşılaşmak kurumsallaşma süreçlerinde olasıdır. Bu gibi durumlarda kimi çalışanlar belirli yöntemler ile ikna edilir, kimileri kendi istekleri ile ayrılmayı tercih eder, kimisinin de üst yönetim vasıtasıyla şirket ile ilişiği kesilir.
Kurumsallaşma belirli bir standartlar ağının ilgili şirket bünyesinde uygulamaya konmasıdır fakat bu boyutundan farklı bir boyutun da önemli olduğu görülmektedir. Kurumsallaşma insan psikolojisini de yönetmektir ve kurumsallaşma çalışmaları gerçekleştirecek olan şirketler bunu asla göz ardı etmemelidir. 421 şirketin kurumsallaşma sürecine destek sağlamış Türev Yönetim Danışmanlığı olarak bu zorlu süreci siz değerli okuyucularımız ile paylaşmak istedik. 

Türev Yönetim Danışmanlığı
turev@turev.com.tr
www.turev.com.tr 
www.facebook.com/turevyonetim

"Türev Yönetim Danışmanlığı, bir Türev Danışmanlık markasıdır."